KAZA SONUCU ARACINIZDA OLUŞAN DEĞER KAYBI ZARARINIZI, KARŞI TARAFIN ZORUNLU TRAFİK SİGORTASINDAN TAZMİN EDEBİLECEĞİNİZİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Güncel bir konu hakkında üyelerimizi bilgilendirmek üzere bu yazıyı hazırlamak istedim. Gerçekten de meydana gelen trafik kazası sonrasında aracımız tümüyle tamir edilmiş olsa da kaza ve hasarı gidermek için yapılan tamir nedeni ile aracımızda oluşan değer kaybı zararının tazmin ve tahsili konusunda tartışmalar süregelmektedir.

Değer kaybı ve karşı tarafın zorunlu trafik sigortasından tazmini hususu aslında oldukça basit ve yargı kararları ile de oturmuş bir konudur. Üstelik 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile bu konuda net düzenleme de getirilmiş ve tereddütler giderilmiştir. Ancak tüm bunlara rağmen kamuoyunun yeterli bilgi sahibi olamaması nedeniyle tartışmaların devam ettiği görülmektedir.

Aslında değer kaybı zararının zorunlu trafik sigortası poliçesi kapsamında olduğu ve zorunlu sigortadan karşılanacağı Yargıtay kararları ile çok uzun zaman önce kabul edilmiştir. Her ne kadar bu amaçla açılan davalarda sigorta şirketlerinin ilk savunması değer kaybının poliçe kapsamında olmadığı yönünde olsa da Yargıtay’ın istikrarlı kararları ile değer kaybının kapsam içinde olduğu bilinmekteydi. Üstelik yukarıda bahsedilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile değer kaybı zararının zorunlu trafik sigortası kapsamında olduğu yasal bir düzenleme ile de tartışmaya yer vermeyecek şekilde kabul edilmiştir. Özetle; öteden beri Yargıtay kararları ile zorunlu trafik sigortası kapsamında tazmin edilmesi gerektiği kabul edilen değer kaybı zararının, zorunlu sigorta kapsamında bulunduğu yasal bir mevzuat ile de hüküm altına alınmıştır. Diğer ifade ile artık bu konuda bir tereddüt yoktur.

Ancak bunun için ilk şart; meydana gelen kazada tarafımızın tam kusurlu olmamasıdır. Zira karşı tarafın zorunlu trafik sigortası, ancak karşı tarafın kusuru oranında kişilerin zararlarını karşılamaktadır. Dolayısıyla karşı tarafın kusursuz olduğu ve tazmin yükümlülüğünün bulunmadığı durumlarda zorunlu trafik sigortasının da sorumlu olmadığı ve değer kaybı da dahil diğer hiçbir zararı karşılanmayacağı açıktır.

Bir diğer şart; kaza nedeniyle araçta değer kaybının oluşmasıdır. Öyle ki bazı kazalar sonucunda, gerek kazanın boyutu, gerek gerçekleştirilen tamiratın niteliği ve gerek ise aracın özellikleri gibi nedenlerle araçta değer kaybının oluşmadığı da kabul edilebilmektedir. Görüldüğü üzere değer kaybı oluşup oluşmadığı ve oluşmuş ise miktarının ne olduğu birçok etkene bağlıdır. Aracın modeli, markası, daha önce başka kazaya karışıp karışmadığı, araçta kaza nedeniyle oluşan hasarın büyüklüğü, hangi parçaların değiştirildiği, aracın kullanım amacı ve sair birçok etken oluşan değer kaybında ve miktarının tespitinde önemlidir.

Değer kaybının ve miktarının tespitinde bilirkişi deliline dayanılmakta ve mahkemeler eliyle raporlar hazırlattırılmaktadır. Yakın zamana kadar bu konuda getirilmiş nesnel ve somut bir ölçü olmadığından birbirinden çok farklı raporlar ve tespitler yapıldığı da görülmekteydi. Ancak yukarıda bahsedilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile değer kaybının oluşmayacağı bazı durumlar sayılmış, oluşan değer kaybının ne şekilde ve hangi ölçülere göre tespit edilerek hesaplanacağı da teferruatlı bir biçimde belirlenmiştir. Örneğin; 01/06/2015 günü yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında kiralık araçlarda değer kaybı zararının oluşmayacağı hüküm altına alındığından bu tarihten sonra kiralık araçlar için değer kaybı zararı kabul edilmemektedir. Tartışmalı bir sonuç doğuran bu düzenlemeye katılmamakla birlikte artık kiralık araçlarda değer kaybının oluşup oluşmayacağı hususunda tereddüt kalmamış, kiralık araçlarda bu zararın oluşmayacağı kesin bir şekilde vurgulanmıştır. Buna ek olarak araçta oluşabilecek hasar, gerçekleştirilecek tamirat, bu kapsamda hangi parçaların tamir edildiği, boyandığı veya değiştirildiği, tamir edilen ve değiştirilen parçaların özellikleri, aracın kaporta ve şasesinde ne ölçüde hasar oluştuğu ve nitelikleri detaylı şekilde belirlenmiş, değer kaybı zararının tespitinde hesaplamanın nasıl yapılacağı ayrıntılı olarak gösterilmiş ve formüller getirilmiştir. Dolayısıyla değer kaybı hesaplamalarında bundan sonra bir standardın oluşacağı, birbiri ile uyumsuz, çelişkili ve farklı raporlar ile karşılaşılmayacağı yönündeki beklenti artmaktadır. Bu vesile ile herkese kazasız sürüşler ve yolculuklar dilerim. 06/11/2015

Av. Köksal AVCIAYDIN